Buradasınız
Anasayfa > Köprülü Tarihçesi

Beldemizin tarihçesi ve kuruluşu hakkında kesin bilgilere sahip değiliz. Bu hususta yapılmış bir çalışma maalesef mevcut değildir. Beldemizdeki kalıntılar, rivayetler ve halen sakin bulunan ailelerin geliş ve yerleşme tarihleri daha doğrusu nesillerine baktığımızda kasabanın 18. asrın sonlarında kurulduğunu söyleyebiliriz. Yani 1780-90 yıllarda Köprülü Beldesi kurulmuştur. Ancak daha eskiden burada yerleşimler olduğuna ilişkin kalıntılar ve izler bulunmaktadır. Önceki kalıntıların kimlere ve hangi döneme ait olduğu hakkında elimizde bir veri mevcut değildir.

18.asrın sonralarında Köprülü Beldesi Korevenk veya Kuruhevenk ismiyle şimdi Eski Köy dediğimiz mevkide kurulmuştur. Eskiköyden köyün bulunduğu şimdiki yerine taşınma ise 19. asrın sonlarında olmuştur. Muhtemelen 1877-78 Osmanlı Rus Harbiden (93 Harbi) sonra bugün Yukarı Mahalle dediğimiz yere taşınmıştır.

Köprülü Beldesinin bilinen ilk sakinleri ÇAM ailesinin dedeleri olan Kerim Ağa gil olduğu rivayet edilmektedir. 18. asrın sonları ile 19 asrın başlarında çeşitli aileleler buraya gelmiş, Kerim Ağanında destek ve yardımları bir araya gelip Köprülüyü -o zamanki ismi ile Korevenk Köyünü- kurmuşlardır.

Köprülü Kasabasının bulunduğu yöre Sultan Alpaslan’ın 1064’de Ani ve civarın fethi ile Selçuklu topraklarına katılmıştır. 1230 yılında Moğol işgaline uğramış. 1534’de Kanuni Sultan Süleyman’ın İran seferi sırasında Osmanlı topraklarına katılmıştır. 1828-1829 Osmanlı-Rus Harbinde ilk defa Rus işgaline uğramıştır. Ruslar savaştan sonra yapılan anlaşma ile buralardan çekilmişlerdir. Ancak feci ve yöre ve devleti ali için tam bir felaketle sonuçlanan 1877-78 Osmanlı-Rus Savaşında (93 Harbi) Rus işgaline uğramıştır. 1878 Ayestefanos ve sonrasında imzalanan Berlin Anlaşması ile yöre Rusya’ya terk edilmiştir. Rus işgaline direnenler bir şekilde ya ber taraf edilmiş veya Sibirya’ya sürgün edilmiştir. Bu dönemde Hasan isimli ve Soro lakaplı Köprülülü (Karakılıçların dedesi) Rus işgaline tepki olarak dağlara çıkmış ve uzun süre çetesi ile Ruslar’la mücadele etmiştir. Bu kahraman şahıs I. Dünya savaşından kısa bir süre önce bir arkadaşını ihaneti ile yakalanmış ve Rusya ile Osmanlı Devleti arasındaki suçluları iadesi anlaşması gereğince Rusya’ya teslim edilmiştir. Ruslar tarafından Kars Kalesindeki zindanlara atılmış ve akıbeti hakkında bir bilgi alınmamıştır. Hasan’ı (Soroyu) daha öncede yakalamayan Ruslar kardeşleri ve oğullarını ceza olarak Sibirya’ya götürmüşlerdir. Gidenlerin hepsi sağsalım dönmeyi başarmıştır.
1915 yılında yapılan 90.000 Mehmetçiğin soğuğa yenik düştüğü başarısız Sarıkamış haraketi kurtuluş ümitlerini başka bahara bırakmıştır. 1917 yılında imzalanan Brest-Litowsk Anlaşması ile yöre tekrar anavatana bağlanmıştır. Ancak bu durum kısa sürmüş kısa sürmüş 1 yıl sonra imzalanan Mondros Ateşkes Antlaşması ile Kafkasya’daki Osmanlı Ordularının silah bırakması Ermenilerin meydana çıkmasına neden olmuştur. Yöre tarihin en karanlık ve acı günleri 1918-1920 arasındaki dönemdir. Yaşlılarımızın “Kaç ha Kaç veya Kaçakaçlık Dönemi” dedikleri bu dönemde Ermeni kuvvetleri ve çeteleri katliama ve mezalime başlamışlardır. Köprülü Ermenilere direnmiştir. Özellikle arazisini Ormanlık olması nedeniyle Ermeni saldırılarında çocukları ve kadınları Ormanlarda saklayıp çete savunması yapmıştır. Korevenkli Hemo’nın torunları Sado’nın oğulları Heqo ve Georo ile Memi’nın oğlu Çerkez Turkeşende pusuya düşürülerek katledilmişlerdir. mezarları ise Köprülü Beldesi Merkez Mezarlığında yan yana defin edilmişlerdir. Ermeniler boş köyü bir iki kez yakmışlardır. Kars ve Ardahan’da Kongrelere yapılmış ve 5 Kasım 1918 DE Kars İslam Şurası tarafından bir Milli bir hükümet kurulmuş ve milis gücü oluşturulmuştur.
Kars’ta kurulan bu hükümet Sancak ve ilçe teşkilatlarını kurduklarında Merdinik Sancağını şimdi Köprülü Beldesi Mahallesi olan Dedeşen’de kurmuşlardır. Yani Türkiye’de kurulan ilk hükümet sancaklarından biri Merdinik Sancağı Köprülü Beldesi sınırları içerisinde kurulmuştur. 30 Ekim 1920’de General Kazım KARABEKİR Buradaki tüm yabancı kuvvetleri yenmiş Moskova-Kars Antlaşması ile bölge Türkiye sınırlarına dahil olmuştur. Bu sebeble şimdi Ardahan-Erzurum sınırınıbelirleyen Köprülü Beldesi o dönemlerdeki tüm antlaşmalarda da Kars-Erzurum yada Türkiye-Rusya sınırını belirlemekte idi Köprülü Beldesinde köprübaşı denilen yerden beldenin kuzeyi istikametine giden bir tünelin bulunduğu bilinmektedir. Fakat bu tunelin kimler ve ne amaçla açıldığı bilinmemektedir.Rus işgalinin sona ermesi ile 1962 yılına kadar Köprülü Korevenk adıyla anılmıştır.1962 yılında birçok yerleşim yerlerinin isimleri değiştirilmiş Korevenk’de, köyün ortasından geçen derenin üzeride bulunan tahta köprüden dolayı Köprülü adını almıştır. 1972’de Belediyenın gelmesi ile Belde statüsünü kazanarak Köprülü Beldesi olarak Göle’nin tek beldesi konumundadır. 1974 yılında Beldeye Ortaokul açılmıştır. 1995 yılında ise lise açılmıştır. .

DEMOGRAFİK YAPI

Köprülü Kasabası zamanla büyümüş ve çeşitli ailelerin toplandığı, yerleştiği bir büyük bir köy haline gelmiştir. Bu toplanmada ve kaynaşmada muhtemelen çevredeki bir çok köyün Ermeni köyü olması ve 93 Harbinin büyük etkisi olduğu açıktır. Yaşanan savaş, Ermeni saldırıları bu aileleri kaynaştırmıştır. Kendi aralarında bazen sorunlar ve çatışmalar yaşamışlarsa da bunu büyük ve uzun kan davalarına çevirmeden sulh içinde yaşamayı başarmışlardır.

Köprülü Kasabası esasında farklı etnik kökenden oluşan ailelerden meydana gelmiştir. Köyün ilk sakini olan Kerim Ağa ve ailesini bilindiği kadarı ile Kürt (Kurmanç) kökenlidir. Belde şuan bulunan aileler Hamitoğulları (Hemolar), Özyıldırımlar (Hüsnolar), Karahasanlar (Polatlar), Purtolar (Irmak, Uzakdağ), Bekiler (Çakmakçılar), Kavak ve Değirmenciler, Karakuşlar, Sütler, Oğuzlar ve Topçulardır.

erkan özçelik
Kaynak: www.koprulurehberi.com
Komşuları 
Köprülü Belde’si Doğusunda Serinçayır (Çölpenek), Samandöken(Sinot), Batısında Durançam (Hımiskar), Günorta(Kızılkilise) Kuzeyinde Kuzupınarı (Komık) ve Olur’un Aşağıkaracasu (Aşağıpenesyert) Yukarıkaracasu (Yukarıpenesyert) Köyleri, Güneyinde Şnkaya Yoğurtçular (Tetirkoş) köyleri ile sınırları mevcuttur. 
Nüfusu 
Köprülü Beldesi resmi nüfus sayımlarına göre; 1960’da-1945, 1965’de-2050, 1980’de-2660, 1985’de-2247, 1990’da-1434, 1997’de-2021, 2000’de-1649 olarak resmi kayıtlarda mevcuttur. Ancak 1980’li yıllarda başlayan yoğun göç fırtınasında Köprülü Beldesinde nüfusunun yaklaşık dört mislisi beldeyi terk ederek başta İstanbul’a ve diğer şehirlere yerleşmiştir. Şu köprülü beldesi yakın iki köyün birleşmesi ile yaklaşık 4.000 nüfuslu şirin belde konumundadır. Göç edenler ile birlikte toplam nufuzu 10.000’i geçmektedi
Ulaşım 
Köprülü Beldesi’nin Göle’ye olan uzaklığı 25 km.dir.Ulaşım stabilize yoldan sağlanmaktadır. Bölgenin tek ulaşım araçları motorlu taşıtlardır. şehirleraraı ulaşım Göle ilçesinden şehirlerarası Otobüs firmalarına aktarım yapılarak sağanmaktadır. Uçakla gidilebilmesi için Erzurum ve Kars Havalimanlar?ndan Göle den bağlantılı servisler mevcuttur.
Sağlık 
Köprülü Beldesinde Sağlık Ocağı mevcuttur.

Eğitim 
Köprülü Beldesinde ilköğretim Okulu, Çok Programli Lise, bulunmaktadir.Köprülü Beldesinde ilköğretim Okulu,1930 yılında Cami Medresesinde 3 sınıflı olarak açılmıştır.1933’de 5 sınıflı ilkokul 1974’de Orta okul açılmıştır.1996’da Çok Programlı Lise açılmıştır.

Geçim 
Köprülü Beldesinde geçim tarım ve hayvancılık ile sağlanmaktadır Beldede her cumartesi günleri köy meydanında hayvan pazarı ve alışveriş pazarı kurulmaktadır. Bu sebeple her cumartesi Köprülüde ticaretin yanı sıra alışveriş için gelen insanlarla dolup taşmaktadır.

İklim 
Köprülü Beldesinde iklim, yazları sıcak ve kurak, kışları soğuk ve kar yağışlı geçer. Kar kalınlığı kışları yüksek yerlerde 1-2 m’ye çıkmaktadır. Nisan ayı ile birlikte karlar erir ve bahar havası görülmeye başlar. Sıcaklık Temmuz ve Ağustos aylarında en yüksek seviyeye ulaşır. Genellikle Kasım ayı sonlarına doğru sıcaklıklar düşmeye başar. Dağlarda ilk kar ise Aralık ayında kimi yerlerde Kasım ayında düşmeye başlar. Kış, Ocak ayında bütün şiddeti ile hissedilir ve bu durum Mart sonuna kadar sürer. Beldede “Mart kapıda baktırıı, kazma kürek yaktırır” deyimi Mart ayının sıkıntılı bir ay ve çok sert geçtiğini dile getirir. Baharın başlangıcı Nisan ayıdır.Mayıs’tan itibaren havalar ısınmaya başlar Temmuz ayında sıcaklıklar maksimum seviyeye ulaşır. Kasım’da ise sıcaklıklar düşer, sonbaharda ilkbahar gibi ılık geçer.

erkan özçelik

Top